24 Şubat 2017 Cuma

Petronas derken... Kendimi Kuala Lumpur Tower'da buldum!


Malezya’ ya her gidişimde Petronas Kuleleri’ne çıkmaya niyetleniyor ve her seferinde çıkamıyorum.  Sebebi şu; Petronas Kuleleri şehrin sembolü olduğu için turistler tarafından yoğun ilgi görüyor ve sabah saatlerinde kulenin önünde uzunca bir kuyruk oluşuyor. Günlük ziyaretçi limiti ise 1700 kişiyle sınırlı. Üstelik ziyaretçiler sadece 42. kata kadar çıkabiliyor. O kadar sıra beklemeye üşendiğim için tabii ki de kuleye çıkmaktan vazgeçtim ve kendime alternatif bir yer ararken Petronas’ın arkasında ve konum olarak daha yüksekte yer alan KL radyo televizyon kulesine çıkmaya karar verdim. Konumu gözünüzde canlansın diye size evdeki minyatür kulelerle bir fotoğraf hazırladım.

Konumları böyle :)
KL Tower'ın dışardan görünüşü






















  Kesinlikle buranın manzarasının daha iyi olacağını düşünüyordum ve yanılmadım da...


KL Tower'ın en üst katı

KL tower en üst katından bir başka manzara





Menara Kuala Lumpur veya Kuala Lumpur Tower (KL Tower) olarak bilinen bu kule, aslında bir televizyon kulesi. Tıpkı Berlin de yer alan FernsehrTurm veya Shangai de yer alan Oriental Pearl Tower gibi.
Kule 1992-1994 yıllarında inşa edilmiş olup, 1996 yılında ziyarete açılmıştır. 421 metre yüksekliğe sahip bu kule, dünyanın 7. en yüksek kulesi olma özelliğini taşımaktadır. Petronas’tan sonra şehrin ikinci yüksek yapısı olmasına rağmen, deniz seviyesinden  94 metre yükseklikte yer alması sebebi ile Petronas kulelerini kapsayan bir manzaraya sahiptir.  Arapça yazı ayrıntılarına yer verilmiş bu yapıda, İslam çinileri ve soyut motiflerin sakinleştirici renk birleşimi ülkenin İslam mirasını yansıtır. 

Ziyaretçiler için iki seçenek mevcuttur. Öncelikle 55 rant (Malezya para birimi) vererek kapalı kısmı ziyaret edip, teleskop yardımıyla Malezya sokaklarında gezinebilir ve bu katta yer alan hediyelik eşya dükkanlarından ufak tefek şeyler satın alabilirsiniz.


kapalı katın manzarası





















105 rant ödeyerek aldığınız bilete ise hem kapalı olan kat hem de çatı katı dahildir. Ben tercihimi bu biletten yana kullandım. Kasiyerin bileti verirken “Do not jump!” uyarısını dikkate alıp,  görevli eşliğinde kulaklarımızda basıncı hissederek asansörle en üst kata çıktık. Manzara muhteşemdi...
 İki tane ayrı cam platform (skydeck) var ve fotoğraf çekilmek için sıraya giriyorsunuz. Sıra size geldiğinde, yani cam platformda yürürken anlıyorsunuz aslında manzaranın güzelliğini. Sizi yerden ayıran tek şey cam bir zemin. Atlamak, zıplamak yok üzerinde tabii ki. Bir de vaktiniz varsa bu kulede yer alan döner restorana gün batımında uğrayıp, güneşin batışının keyfini çıkarabilirsiniz. Daha önce sürekli Petronas Petronas diye sayıklıyordum ve size onu anlatmak istiyordum ama iyi ki onca sırayı beklememişim. Artık manzaranın puanını vermek sizlere kalsın… 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder