3 Şubat 2017 Cuma

Trinidad ile zamana yolculuk

                     
              Zamana yolculuk yapmaya ne dersiniz ? Bunun için Küba'nın güneyinde yer alan Trinidad şehri doğru bir tercih olacaktır. Unesco tarafından koruma altına alınan bu sevimli ve turistik şehir, tarihi atmosferi ziyaretçilere fazlasıyla yaşatıyor. Peki bu Trinidad ismi nereden geliyor dersiniz ? Kristof Kolomb, keşfe çıktığı sırada ilk karşılaştığı kara parçasına baba-oğul-kutsal ruh adını vereceğini dile getirmiştir. Trinidad ismi bu üçleme anlamına gelmektedir.
              Havana'dan Trinidad'a olan yolculuğum her ne kadar uzun ve yorucu olsa da, bu küçük şehre vardığımda karşılaştığım insanların  güler yüzlü ve samimi olmaları çektiğim cefaya değdi. Kalacağım casayı ( yerel halkın kiraladığı odalar ) bulana kadar geçtiğim bütün sokaklarda evlerinin önünde oturmuş ve istisnasız  "Ola" yani merhaba diyen insanlar size fazlasıyla güven verecektir.
             Trinidad sokakları arnavut kaldırımlarıyla süslenmiş ve dar olduğu için araba ile dolaşmak oldukça zor. Bisiklet, coco taksi gibi ulaşım seçenekleri var fakat yürüyerek sokakları dolaşmak, dolaşırken de yapıların eşsiz ispanyol mimarisinin izlerini taşıdığına şahit olmak, adeta size o zamanlarda yaşıyor hissini veriyor. Bu arada yerel halkın atlarıyla dolaştığını da görebilirsiniz.
             Trinadad da yapılacaklar kısmına gelirsek, çok fazla seçenek olduğunu söyleyemem ama daha önce de belirttiğim gibi, bu şirin eski evlerin olduğu sokaklarda dolaşırken televizyon izleyen insanların olduğunu görmesem, kendimi 1950'li yılları yaşıyor gibi hissederdim şüphesiz. Şehirde belli başlı meydanlar, müzeler ve kiliseler var.

Casa de la Musica

İspanyol müziğinin ritmine kapılıp kendinizi bir anda bu meydanda bulacaksınız. Küba ile özdeşleşmiş romlu kokteyller içip, dans ederek kaliteli zaman geçireceğiniz güzel bir yer. Sabahtan akşama kadar farklı müzik grupları ispanyolca şarkılar ile size kendinizi farklı bir dünyada hissettiriyor. Bu enfes kokteylleri deneyip, tatilin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz..

                                        

Plaza Mayor                                                                                                                                 
                                                                                                                                 
Trinidad'ın ana meydanı özelliğini taşıyor. Holly Trinity Kilise'si ve birçok müze bu meydanın etrafında yer alıyor. Ne yöne giderseniz gidin bu meydandan muhakkak geçeceksiniz hem de birçok kez.


Museo Nacional de la Lucha Contra Bandidos

Museo Nacional de la Lucha Contra Bandidos'u ziyaret etmeden geçmeyin gibi tavsiyelerde bulunmayacağım, çok fazla müze gezmeyi sevmeyen biri olarak bu müzeyi sadece sizlerle fotoğraf paylaşabilmek için ziyaret ettim. Devrimde kullanılan tekne, kamyon gibi araçlar ve bölgesel devrimlerle ilgili belgeler sergileniyor.

              



Çan Kulesi                                                                                                                                           

San Fransisco de Asis Manastır'ı ile bütünleşmiş olan bu yapı, şehrin her tarafını kuş bakışı görmek için mükemmel bir yer. Özellikle gün batımını izlemek için gelen insanların yoğun talebiyle karşılaşacaksınız, bu sebeple günün daha erken saatlerini tercih edebilirsiniz.

                                 

                                                     

El Pilon                                                                                                                                                  

Şehir merkezinde bulunan tur şirketi aracılığıyla El Pilon'a at turu için o kadar para ödedikten sonra, Plaza Mayor meydanında at sahiplerinin bu turu çok makul fiyatlara gerçekleştirdiğini öğrendiğimi belirtmeliyim ki, sizler de aynı yanılgıya düşmeyin. Velhasıl bana tahsis edilen atım Eduardo ile Küba'nın kırsal alanlarında yarım saat yol aldıktan sonra ilk molamızı verdik. Şeker kamışının sıkılması ve rom eklenerek yapılan karışımın servis edilmesi, güneşin kavurucu sıcaklığına bir nebze de olsa iyi geldi. İkinci molada ise 900 metre yüksekten topladığı kahveleri mükemmel bir sunumla ikram eden ama asıl amacı kendi yaptığı puroları satmak olan Kübalının söylediği şarkılar bizi bir hayli keyiflendirdi. Nihayet şelaleye bir saat sonunda vardık. Şelalenin oluşturduğu gölde yüzüp serinledikten sonra, taze hindistan cevizi suyunu içip turumuzu keyifle tamamlamış olduk.

                                              


Playa Anchon



Tur şirketinin bize satmaya çalıştığı, katamaranla Cayo Blanco ve Cayo Coco adalarına gitmedim. Karayip Denizi'nin ortasında yer alan bu adalar kadar güzel Playa Anchon, Karayip Denizi'ni görmek için yeterli. Gidiş dönüş 5 euro ya aldığım biletle bu plaja gidip, Bucanero içip serinledikten sonra bu masmavi suda yüzüp Karayip Denizi'nin keyfini çıkarttım.


Disco Ayala " La Cueva "                                                                                                                

Buraya kadar gelmişken meşhur mağara diskoyu da mutlaka görün. Kapılar 11.00'de açıldığı için dışarda bekleyen uzun bir kuyruk göreceksiniz fakat hiç meraklanmanıza gerek yok çünkü kapı açıldıktan sonra herkes içeri alınıyor. Gerçekten çok değişik bir yer, eğlencenin tadını çıkartın..

                                   

Trinidad'da kalınacak yerlerden bahsetmiştim ( Casa ), buna ek olarak fiyatlarının makul olduğunu söyleyebilirim. Bu casalar, Kübalıların misafirperverliğini de yansıtıyor. İspanyolca biliyorsanız ne ala, alın size pratik şansı, bilmiyorsanız da öğrenmeye başlıyorsunuz benim gibi ;) En çok ilginizi çekecek olan internet konusu olacaktır. İnternet bulmak için epey çaba sarfedeceksiniz. İnternetle ilgili detayları ilerleyen zamanlarda Küba'nın başka bir sehrinde anlatmayı planlıyorum.
Sevgiler...

                                           








2 yorum:

  1. akici ve sade anlatiminizla sürükleyici yazilarinizi severek okumaktayim, emeginiz icin tesekkürlerimi sunar, paylasimlarinizin devamini dilerim...

    YanıtlaSil